Hasan Basri Çantay: «Sonra ben onları hakıykaten en yüksek ses (im) le çağırdım».
İbni Kesir: Sonra ben; onları gerçekten açıkça çağırdım.
Ömer Nasuhi Bilmen: (7-8) «Muhakak ki ben onlar için mağfiret buyurasın diye kendilerini her ne zaman dâvet etti isem parmaklarını kulaklarına tıkadılar ve libaslarına büründüler ve ısrar ettiler ve böbürleniverdiler. Sonra muhakkak ki ben onları, apaçık dâvet ettim.»
Tefhim-ul Kuran: «Sonra ben onları açıktan açığa da davet ettim.»